BEREKETLI BALIK AVI GUNUNDE BIR AKYA ALDIK BIR TANE BIRAKTIK

Bereketli Balık Avı Gününde Bir Akya Aldık Bir Tane Bıraktık :

Balık avı turu sabah güneş doğarken başladı. Atar atmaz ilk yemlik balık gelmişti. Hemen ardından bir yavru Akya alıp serbest bıraktık. Sonra bir yemlik, bir yemlik daha aldık. Arada oltalarımıza takılan yavru Akyaları serbest bıraktık.

BEREKETLI BALIK AVI GUNUNDE BIR AKYA ALDIK BIR TANE BIRAKTIK

Yavru Akyaları saldıkça büyük Akya avı yapacağımıza dair içimizdeki his artmaktaydı. “Ufaklar gider, büyükler gelir” diye espri yapıyorduk. Ufakların yaşaması ve büyümesi, o zamana kadar pek çok yavru vererek çoğalması demekti. Bu insanı mutlu ediyordu.

BEREKETLI BALIK AVI GUNUNDE BIR AKYA ALDIK BIR TANE BIRAKTIK

Adrasan Koyu içinde yemlik balıkların avını tamamlayınca, büyük balık avı için Pırasalı Ada istikametine doğru yol almaya başladık.

BEREKETLI BALIK AVI GUNUNDE BIR AKYA ALDIK BIR TANE BIRAKTIK

Akya oltasını Pırasalı Adanın açığında hazırlayıp denize bıraktık. Ada çevresini çektikten sonra, Adrasan Koyuna doğru girmeye başladık. Tuzla Adalarını geçip Akseki Koyunun açığını çekerken kaloma hızla akmaya başladı. Hemen tekneyi taşlık zeminden, kumluk zemine doğru almak için açılırken oltayı sarmaya başlamıştık. Ama bizim sardığımızdan çok daha fazlasını balık çekiyordu. Kaloma sesi yükseldikçe bizimkilerin keyfi de artıyordu. Yılların özlemini gideriyorlardı. Uzun zamandır bu sesi duymayı beklemişlerdi.

BEREKETLI BALIK AVI GUNUNDE BIR AKYA ALDIK BIR TANE BIRAKTIK

Büyük Balığı Taşlık Dipten Derin Suya Çekmek

Tekneyi derin suda dibi kumluk alana çıkarınca durdurduk. Mücadele yorulanın oltayı bir diğerine vermesiyle devam etti. Herkes avın keyfini yaşamaya çalışıyordu. Balıkla mücadele yorucu olduğu kadar çok keyifliydi. Böyle yorulmaya herkes çoktan razıydı. Hatta mücadele uzadıkça keyifte büyüyordu.

BEREKETLI BALIK AVI GUNUNDE BIR AKYA ALDIK BIR TANE BIRAKTIK

Büyük balık avında her avlanan balık, katılımcıların bu balık avına dair birçok şeyi öğrenmesine ve pek çok şeyi daha iyi fark etmesine vesile olmaktadır. Belli bir yetkinlikten sonra herkes kendi avını yapabilecek düzeye erişir. Ama bu süreç zorlu ve bir o kadar da masraflı bir süreçtir. Bu süreci yaşarken pek çok prensibi edinmeyi gerektirir. Bütün hepsinin yanında bir de disiplinli olmak zorunludur.

Arkadaşlar birinci avdan sonra ava devam etmek istedi. İkinci Akya beş dakika sonra oltadaydı. O Akya’yı daha hızlı çekerek sudan hiç çıkarmadan denize iade ettik. Böyle bir balık avı günü zor bulunur. Arkadaşların hayatı boyunca unutamayacakları bir balık avı günü oldu.

Yakala Bırak Akya Videosuhttps://dai.ly/x257x27

Bereketli Balık Avı Gününde Bir Akya Aldık Bir Tane Bıraktık

Menderes Yahşi hakkında

Menderes Yahşi: (Rehber ve dalış eğitmeni) 8 Mayıs 1962 senesinde İstanbul doğdu. İ.Ü. İktisat Fakültesini 1986 yılında bitirdi. 1989 - 1995 senelerinde bankacılık. 1995 - 2003 senesinde kurucularından olduğu Escortland Taksim'de bilgisayacılık yaptı. 2003 senesineden beri Antalya-Adrasan'da Deepfishing ve Adrasanbalik olarak, balık avı turları düzenliyor. Evli, bir çocuk babası.
Bu yazı BALIK AVI, BALIK AVI HIKAYELERI, BALIK AVI VIDEOLARI, FOTOGRAFLAR kategorisine gönderilmiş ve , , , , , , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

BEREKETLI BALIK AVI GUNUNDE BIR AKYA ALDIK BIR TANE BIRAKTIK için bir cevap

  1. M.UĞUR AYDIN der ki:

    Sevgili dostlar, doğa aşıkları, deniz ve av tutkunları merhaba,

    15 Ağustos Cumartesi 2015 sabahı her zamankinden farklı duygularla güne uyandık. Tüm heyecanımla Adrasan’a doğru yola çıkmak üzere hazırlıklarımı tamamladım.

    Sevgili Kaynım Ömer’i evinden alarak Antalya Merkezden Adrasan yollarına düştük. Yol boyunca değerli kaptanımız büyük üstat Menderes Yahşi ve geçtiğimiz yıllarda yaşadığımız balık avı maceralarımızdan dem vurduk. Sohbetin tadı damağımızdayken bakmışız ki, Adrasan sahilindeyiz.

    Resimde göreceğiniz üzere bizi sadece denizi değil, dağların arkasından doğan o güneşin muhteşem renkleri de karşıladı.

    Adrasan; sadece deniz değil, bütünüyle bir doğa harikası. Deniz, orman, güneş ve insanı hayata bağlayan birçok şey…

    Biz tam bu muhteşem manzaranın keyfini çıkarırcasına selfiler çekerken, değerli kaptanımız Menderes Yahşi de buluşma noktamıza ulaştı.

    Hiç zaman kaybetmeden 06.45 sularında denize açıldık. Çarşaf gibi deniz’in ortasında kısa bir çay bisküvi ikramıyla kahvaltımızı yaptık. Sonra yem olarak kullanacağımız Palamutlar için sırtı çekmeye başladık.

    Henüz mevsim erken olmasına rağmen Menderes kaptan tüm ustalığını konuşturup Palamut az da olsa kısa zamanda bizim işimizi görecek sayıda palamutları denizden almamızı sağladı.

    Aldığımız Palamutlar ile avlanma alanımıza doğru denizin keyfini çıkarırcasına acele etmeden yol aldık.

    Artık heyecanımı gizleyemiyordum. Bu heyecanım dilime vurmaya başlamıştı. Ömer ve Menderes kaptana “Son iki yıldır denize olta dahi atamadım. Ama bugün buradan mutlaka iyi bir balık alarak ayrılacağım” dedim.

    Denizle buluşmayalı tam iki yıl olmuştu. Menderes kaptan tüm özgüveniyle “önce inanman lazım” dedi. “Eğer inanırsan bir değil bir kaç balık tutabilirsin” diye ilave etti. Aslında ben birine bile razıydım. Bu balık bunca geçen zamanın ilacı olacaktı. Tam bu sohbeti yaparken Menderes kaptan yemleri hazırlayıp denize salmıştı. Yine her zamanki gibi oyunun kurallarını hatırlattı. Nerede ne yapmamız gerektiğini anlattı.

    20 dakika sonra ben Kaptan balık VURDU demeye kalmadı. Zaten Menderes Kaptan kamışın ucundan gözlerini hiç ayırmıyordu. O müthiş refleksiyle aynı anda motora gaz verdi. Büyük bir ustalıkla yeme takılı kancaların balığın ağzına geçmesini sağladı.

    Artık heyecanım doruktaydı. Balık kamışı kırarcasına aşağı çekiyordu. Hem makarayı sarmaya çalıştım. Bir yandan da kaçırmamak için içimden dua ediyordum. Bu müthiş bir duyguydu. Onlarca kilo baskıyla aşağı eğilen kamışı toparlamaya çalışıyordum. Aynı zamanda heyecanıma yenik düşüp bir acemilik yapmamaya gayret ediyordum. Aşağıda ne olduğunu bilmediğim bir varlık adeta benimle oynuyordu, Henüz makarayı tam bir tur sarmadan, aşağıdaki varlık bir anda ipi iki tur geri boşaltıyordu.

    En sonunda Menderes Kaptanında yardımıyla o muhteşem Akya yüzünü gösterdi. Biraz panik, daha çokta heyecanla denizden hemen tekneye aldık. Tam o an değmeyin keyfimize. Sanki bayram… Bir sevinç, bir cümbüş görmeye değer…

    Yakala Bırak Avına Başladık

    Hemen ardından ikinci balık için hazırlığa başladık. Menderes Kaptanın ikinci yemi hazırladı. Bu sefer oltayı, benim çırağım olan kayın biraderim Ömer teslim aldı. Aradan 5 dakika geçmeden ikinci balık kalomayı boşaltmaya başladı.

    Doğaya sözümüz vardı. Biz bir günde iki kuzu tutarsak mutlaka birini denize tekrar salacaktık. Bunun keyfi ise çok ayrıydı. Biz bugün biri palaz olmakla birlikte tam üç Akya yakaladık. İkisini denize geri saldık.

    Yaşa Sen, Menderes Kaptan. Bu bilinci aşılamaya çalışman takdire değer… Belki de geçen hafta yine ikinci tuttuğu balığı denize salan başka bir arkadaşımın sayesinde bugün biz ilk balığımızı yakalamıştık. Belki de bıraktığımız Akyalar önümüzdeki başka av gününde karşımıza çıkacaklar.

    Burada zaten önemli olan sadece balık tutmak değil. O güneşin, denizin ve rüzgarın bedeninizi yalamasıdır. Tertemiz havası, büyük bir sessizlik içinde yeşilin maviye karışmasıdır. Hepsi eşittir DOĞA ANA… Burada ise doğa ananın adı ADRASAN.

    Bilinçli avcılar var olduğu ve doğa korunduğu sürece inanıyorum ki, daha bir çok avcılık anılarını bir birimizle paylaşıyor olacağız.

    Bana bugün, güne uyandığımda bu günü hayal et deselerdi. İnanın bu kadarını hayal edemezdim. Bir günde üç Akya avı yaptık. Usta bir Kaptan, muhteşem bir manzara, tertemiz bir deniz ve heyecan dolu bir av macerası yaşadık.

    Teşekkürler Menderes Kaptan Teşekkürler DOĞA ANA.

    Uğur Aydın

YORUMLAR (Lütfen, yorumunuz ile bize katkıda bulunun)

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.