BALIK AVINDA KISMET FAKTORU

Balık Avında Kısmet Faktörü :

BALIK AVINDA KISMET FAKTORU

Niçin bazı insanlar defalarca gelmelerine karşılık büyük balık avı yapamazken, bazı insanlar her geldiklerinde büyük balık avı yapabilirler. Ustalık kavramı açısından değerlendirmek gerekirse, ilk defa balık avına çıkan birisinin büyük balık avı yapmasını nasıl açıklayacağız. Ustalık ne kadar önemli olsa da, bu işin ustalıkla olmadığı açıkça görülmektedir.

BALIK AVINDA KISMET FAKTORU

Bilgiyi Çoğaltmanın Yolu

Her işte olduğu gibi, bir işte yetkin olmaya çalışmak bizim insanlık görevimizdir. “Bilenle bilmeyen bir olmaz” sözü bu kavramı açıklamak içindir. Bir iş Yaratan tarafından bize ne kadar kolaylaştırılmış olsa da, bizim görevimiz o işi layıkıyla öğrenip bu işi yapmak için çabalayanlara yol göstermektir. Öğrendiklerimizi başkalarına aktarmak bizim Yaratana olan sorumluluğumuzdur.

Bilgi ancak paylaşıldıkça çoğalır ve büyür. Bizim en önemli görevimiz; en iyi olduğumuz konuda bilginin çoğalmasına katkı sağlamaktır. Ben bunu şu şekilde izah etmeye çalışıyorum. “Bilgi Yaratanın bize verdiği KOR emanettir. Bu emaneti başkalarına verip bayrağın yoluna devam etmesini sağlayana ne mutlu. Yapmayanın vay haline. Emanet mutlaka yerine ulaştırılmalıdır. Bu konuda içinde tereddüt duyan şunu bilsin: Kimse kimsenin kısmetini yiyemez. Bu, tereddüt duyanın güvencesi olmalıdır.

BALIK AVINDA KISMET FAKTORU

Büyük Balık Avı Başlıyor

Sena ilk defa balık avına çıkıyordu. Sabah erkenden denize açıldık. Önce yemlik balık avını yapmak için Adrasan Koyunda yüzey sırtısı çektik. Koy içinde bir kaç yemlik balık avını takiben Sulu Ada istikametine yöneldik. Yolda da oltalarımız boş kalmadı.

BALIK AVINDA KISMET FAKTORU

Sulu Adanın kara tarafında büyük balık avı yapmak için Akya oltasını hazırladık. Olta mavi derinliklere salındıktan sonra ağır yolla ilerlemeye başladık. Önce Cengiz’in oltaya iki vuruş oldu. Çekme aşamasına geçtiğimizde balıklar kendilerini kurtarmayı başardı. Yemleri tazeleyip ava devam ettik. 09.30 sularında Elif ile Sena’nın beraberce tuttukları oltanın kaloması hızla akmaya başladı. Bir süre balığı taşlık bölgeden çıkardıktan sonra, çekmeye açıkta devam etti. Elif kamışı  tutarken Sena da oltayı sarmaya devam etti. Bu işbirliğinin sonunda zorda olsa 9 Kg civarı bir Akya çektik. Sena’nın ödülü Sulu Ada gezisi oldu.

Sulu Adanın Gizli Saklı Yerlerinin Videosu: https://youtu.be/QpDVtGZmqXs

Balık Avında Kısmet Faktörü

Menderes Yahşi hakkında

Menderes Yahşi: (Rehber ve dalış eğitmeni) 8 Mayıs 1962 senesinde İstanbul doğdu. İ.Ü. İktisat Fakültesini 1986 yılında bitirdi. 1989 - 1995 senelerinde bankacılık. 1995 - 2003 senesinde kurucularından olduğu Escortland Taksim'de bilgisayacılık yaptı. 2003 senesineden beri Antalya-Adrasan'da Deepfishing ve Adrasanbalik olarak, balık avı turları düzenliyor. Evli, bir çocuk babası.
Bu yazı BALIK AVI, BALIK AVI EGITIMI, BALIK AVI VIDEOLARI, FOTOGRAFLAR kategorisine gönderilmiş ve , , , , , , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

BALIK AVINDA KISMET FAKTORU için 8 cevap

  1. Kerem der ki:

    Bayanların balık avına katılmasına nasıl bakıyorsunuz?

    • Menderes Yahşi der ki:

      Bir çok toplumsal olayda olduğu gibi, olumsuzlukların ortadan kalkması için bayanlar temizleyici, olumluya çekici ve kendine getirici olarak görüyorum. Bayanların bulunduğu ortam da erkekler daha makul olma çabası içinde oluyorlar. Bu da olayların daha iyi algılanması ve daha doğru çözümlemelerin, kültür oluşturacak tarzda yapılmasını ve algılanmasını sağlıyor. Bu da bir toplumun her yapılan işte olmasını istediği yapıdır. Ayrıca, ortamda çocukların olması da benzer etkilerin oluşmasını sağlamaktadır.

  2. Tuncay der ki:

    Kısmet niçin onemli

    • Menderes Yahşi der ki:

      İnsan gerçekleri görüp algılayarak, doğru kararları alabilmesi için öncelikle kendine karşı dürüst olmalıdır. Bu işin sırrı burada gizlidir. Vicdanını şeytana satmamış kişi ancak kendine karşı dürüst olabilir. Kendine dürüst olmadan doğru kararlar almanın da imkanı yoktur. Kişi ancak kendi isteği ve iradesiyle kendine dürüst olabilir. Kendine dürüst olmayan kişiler de eğer doğruları algılamak ve kendilerini düzeltmek isterlerse, bunu ancak kendilerine karşı dürüst olarak yapabilirler. Kendilerine dürüst olmayan ve ruhunu şeytana satan kişiler dahi, isterlerse kendilerine dürüst olmaya başlayarak, ruhlarını şeytanın esaretinden kurtarabilirler. Bu aşamadan sonra doğruları algılama şansını elde ederler. Ancak bu aşamadan sonra yaratanın bize takdir ettiklerini algılayıp, şükretmeye başlayabiliriz. Yaradana şükretmeye başlayan, gerçekten dilediğinde dilediği olur. Şükür, Allahtan gelene rıza gösterme, hazım, tefekkür kavramlarını içselleştirebilenler için, bunu başarabildikleri oranda, dilediklerine ulaşma imkanı doğar.

      Bu aşamada isteklerin mantık süzgecinden geçirilip, gerçekten ne istediğini bilerek istenmesi ve arzu edileni tam olarak yansıtması elde edilecek sonucun istenilen doğrultuda olması açısından çok önemli olduğunun bilinmesi gerekliliğidir. Doğru şeyi isteyin ki, olana razı olabilesiniz. Hayatınızda her ne olursa olsun bunun sizin için en hayırlı olan olduğunu idrak edin. Kısmetine razı olan, olana şükreden ve tefekkürle o yolda yürüyen için sadece cenneti yaşamak vardır.

  3. Tuncay der ki:

    Bu insanlar nasıl oluyor da her çıktıkları avda en güzel balıkları yakalayabiliyorlar? Bunları kıskanmamak elde değil.

    • Menderes Yahşi der ki:

      Bu insanları balık avına gelirken ne yakalayacakları değil, nasıl bir ortamda nasıl sohbet edip, balık avı gününü nasıl güzel geçirecekleri ve birlikte olmanın keyfini ne boyutta yaşayacakları ilgilendiriyor. Yoksa balık avı yapıp yapmayacakları değil. Ama buna rağmen yaratandan almak istediklerini isteyerek geliyorlar. Ve balık avına çıkarken biz bu balık avında “şunu ve bunu istiyoruz” diyorlar. Tabii yaratan takdir ederse, diye de içselleştiriyorlar. Eğer istedikleri olmazsa, beraber olup sohbet ederek güzel bir balık avı günü geçirmeye de razı oluyorlar. Her iki durumu da kendileri için kazanç görüyorlar. Ayrıca bir gün olmazsa, ertesi gün olur ümidini içlerinde taşıyorlar. Ayrıca, kimsenin avını da kıskanmıyorlar ve kimse ile de yarış içinde olmuyorlar. Bu da onların isteklerinin olması ve mutlu olacakları avları yapmaları için yeterli oluyor. Büyüklerimiz boşuna dememişler: “NAZAR ETME NE OLUR, İSTE SENİNDE OLUR“.

  4. Tuncay der ki:

    Bayanların kısmeti neden baylara göre fazla ?

    • Menderes Yahşi der ki:

      Bence, en temel faktör illa da balık avlayacağım diye bir kasıntılarının olmaması. Bu onların rahat olmasını sağlayarak, istediklerinin olmasını sağlıyor. Bir insan kendini ne kadar kasar ve istediği olsun diye kendini yeyip bitirirse, o kadar istediğinden uzaklaşır. Bir de buna birilerini kıskandırma düşüncesi, hava atma isteği, başkasını kıskanma ve hakir görme eklenirse, adeta istediğini kendinden kovar. Kadınlarda ve çocuklarda bu duyguların bir çoğu bulunmadığı veya zayıf olduğu için onların şansı artar.

YORUMLAR (Lütfen, yorumunuz ile bize katkıda bulunun)

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.